16 Ağustos 2013 Cuma

çürümenin başladığı nokta; üşenmek.  "Günlerdir evdeyim." "günlerdir hiç bir şey yapmıyorum." "günlerdir sıkıntıtan patlıyorum".... bunlar son günlerdeki favori cümlelerim. durmaksızın şikayet ediyorum ve birisi benden bir şey istediğinde anında reddediyorum. "hayır, çok yorgunum." "hayır, hiç halim yok.".... yaşamayı reddediyorum, sonrada kalkıp günlerimin sıkıcılığından şikayet ediyorum. insan söylediği sözlerle yaptıkları arasındaki bağlantıyı iyi kurmalı. ve bir şeyler yapmalı işte. şurasından veya burasından, yaşamın içine atılmalıyız.
bir kaç gün önce kocatepe camiinin bahçesinde bir banka oturmuştuk. hilal, beyza, ben. onlar da bezginleri, aylakları, tutunamayanları oynuyor tabiri caizse-benim gibi. derken beyza
"sen blog yazıyodun, nooldu ona, yine yazsana" dedi. Ben, (evet bildiniz!)
"yaa o çok vakit alıyo, hiç vaktim yok benim." dedim. (öylede meşgulüm (!)) sonra hilal,
"haftada bir yazarsın."dedi. Bende cevap hazır,
"o bile o kadar çok vaktimi alıyo ki..." sessizlik.... o gece geç vakit öyle yatağımda kitap okurken yazasım geldi, açtım bilgisyarı. kaç gündür yazıyorum. ve yazmak o kadar iyi geldi ki!
YesMan filmini izleyin derim. Jım Carrey filmin başlarında tıpkı benim son zamanlardaki halim gibi, herşeyi reddediyor, kimseyle görüşmüyor... sefil bir hayatı var yani. sonra bir gün bir arkadaşı vasıtasıyla bir seminere katılıyor ve her şeye ama her şeye "evet" diyen bir adam haline geliyor. O andan itibaren "yaşamaya" başlıyor... güzel filmdi.Jım Carrey'nin oynaması yönüyle zaten epey komikti. ama felsefesi yönüylede çok iyi bir filmdi. 1-2 gündür bu farkındalığa ulaştığımdan ben de başta reddetmek yerine, başta kabul etmek tavrına yöneldim. İki büyük faydası var bu yaklaşımın.
1. İlişkilerde tartışmaya harcadığınız enerjiyle o işi yapmış oluyorsunuz, böylece kazan-kazan durumu oluşuyor.
2. Hayatı yaşamaya, kendinizi ve dünyayı tanımaya, daha önce farketmediğiniz fırsatlarla karşılaşmaya başlıyorsunuz.
Şimdi kitabıma dönüyorum, bu saatten sonra hayırlı geceler olmayacak gibi, hayırlı sabahlar öyleyse

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder